Aslıhan Aşan
3 min readDec 6, 2020

Türk Çağdaş Sanatı’nda Öncü Bir İsim : Altan Gürman

Altan Gürman-Bilge Gürman, Paris

1960 ve 70’li yılların Türk Resim Sanatı’na yön veren önemli bir figür Altan Gürman. 1976’da henüz 41 yaşında vefatından önce kısa sürede çok üretmiş ve kendisinden sonra gelen nesle öncülük etmiştir.

Temel Sanat Eğitimi ders notları

1954-56 yıllarında İTÜ’de Ercüment Kalmık rehberliğinde Temel Tasarım Eğitimi almış. Daha sonra sanatsal çalışmalarına 1960’ta mezun olana dek İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim bölümünde devam etmiştir. 1963-66 yıllarını Paris’te Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nda sanat eğitimi almış ve resim ve baskı üzerine yoğunlaşmıştır. Bu yıllarda Paris sanat çevresinde deneyimlediği yeni türler ilerleyen yıllarda ona yenilik arayışında ışık tutacaktır.
1963 yılında Sarkis, Devrim Erbil ve Tülay Tura ile birlikte “Mavi Grup” isimli soyut sanata yoğunlaşan grubu kurmuştur.
Geri döndüğünde İDGSA’da akademik çalışmalarına devam eder ve 1971’de doçent unvanını alır. 1974’te ise kurucu kadrosunda yer aldığı Temel Sanat Eğitimi Kürsüsü Başkanı olur.
Paris sonrasında dönemde 1960’ların siyasal ortamı etkisiyle birlikte sanatının politikleştiğini ve soyut resimden figüre bir dönüş yaşadığını görüyoruz.
Gürman’a göre resim ilkelerle yapılır. Sürekli resme yeni bir yol arayan sanatçı akademik çevrelere göre de sıradışıdır. Tabii döneminde ne kadar kabul gördüğü ve benimsendiği tartışılır. Malzeme ve teknik olarak çağdaşı Türk ressamlarından uzaklaşır. Ele aldığı konular ise toplumsal sorunlardır.
“Sanat daha az kutsal, yaşama daha yakın olmalıdır.”

Musluk,1965 ve Mısır,1965

Paris’’te geçirdiği süreçte deneyimleme fırsatı bulduğu sergiler ile birlikte malzeme ve geleneksel resme bakışı değişmiş ve sanatsal el alışkanlıkları unutmak ve yeniden başlamak istemiş. Bu arayış ülkeye geri döndüğünde de devam etmiştir. Dönemin akımları Pop Sanat, Nesne Sanatı ve Neo-Dada sanatını şekillendiren yeni unsurlar olmuştur. Pop sanata yakın işler üretse de konularını popüler kültürden almaz. Toplumsal ve gündelik sorunlara ağırlık verir.
Enstalasyon, asemblaj gibi kavramları Türk Sanatı’nda belki de ilk uygulayanlardan biri olan sanatçı, resmini 3 boyutlu bir düzleme taşıyarak heykel olmayan heykeller üretmiştir.
İşleri yalnızca biçim, renk ve desenden oluşmaktan öte, soyut resim ve figüratif resim arasında kalmış bu dönemde kavramsal sanata yakın üretimler gerçekleştirir. Anlatım dili soyut dışavurumculuktan, grafiksele bir geçiş gerçekleştirmiş ve yalındır.

Sanatçının ilk resimleri teknik resimlere bakıyormuşuz hissi uyandırır. Bunda lise yıllarında almış olduğu temel tasarım derslerinin rolü oldukça büyüktür.

Tasarı,1965,Paris

Savaş karşıtı takındığı tutum sanatına da yansır. Tasarı Sergisi’nde yer alan Paris’te ürettiği iş; askeri kamuflajın kapladığı zeminle, figürlerin ayrıştırılmasının zorlaştığı bir kompozisyon tasarlar.

Tamamıyla el yapımı eser üretimine karşı çıkan ama olduğu gibi hazır madde kullanımındansa bir teknisyen disipliniyle ürettiği fikir ile materyalin buluştuğu yeni bir görsel dil sunmuştur.
Otoriteyle ve kalıplaşmış inanç ve davranışlara aykırı bir tutum takınan sanatçının Kapitone adlı eseri bürokrasi, otorite ve akademi eleştirisi olarak yorumlanmıştır.

Kapitone,1976

Akademik çalışmaları için 1972’de bir yıllığına İtalya’ya gitmiş ve bu dönem sonrası kolaj çalışmaları da yapmıştır.
Tamamlamaya fırsat bulamadığı yapıtlar, bizlere yaşamının son döneminde daha mekansal ve üç boyutlu çalışmalara hazırlandığı ipuçlarını verir.

Altan Gürman, Türk Resim Sanatı’nda yeni bir dönem başlatmanın yanı sıra uluslararası sanat tarihi açısından da önemli bir yeri vardır. Kendisinden sonraki neslin önünü açmış, Türk Çağdaş Sanatı’nda önemli bir figürdür.

Altan Gürman- Arter sergisi 2019-2020

Geçtiğimiz yıl ARTER’de yapılan solo sergisini dilerseniz linke tıklayarak inceleyebilirsiniz.

Kaynakça;

  1. Arter

2. Altan Gürman’ın Sanatında Değer ve Görünüm, Yrd. Doç. Zeki Umay, 2009

3. Çağdaşımız Altan Gürman Söyleşi, Ahu Antmen,Aralık 2019